Kanlı akının akabinde yapılan çalışmalarla Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki terör gayeleri Pençe Kılıç Harekatı ile tek tek vuruldu.
Büyük darbe alan PKK, bu kere de güney sonlarının ötesinden ateşledikleri roketlerle tekrar sivilleri amaç aldı.
Gaziantep’in Karkamış ilçesine düşen roketler, 1’i çocuk 1’i öğretmen 3 kişinin şehit olmasına neden oldu.
“HDP olarak Kobani ve Rojava’yı sahiplenmekten vazgeçmeyeceğiz”
Saldırıyla ilgili HDP, 11 saat sonra bir açıklama yayınladı.
HDP, açıklamasında parti olarak Kobani ve Rojava’yı savunmaktan ve sahiplenmekten vazgeçmeyeceklerini vurgularak “Bugüne kadar Rojava’dan Türkiye’ye yönelik tek bir hücum dahi olmamıştır.” dedi.
HDP’den yapılan açıklama
HDP’den yapılan “İktidarın savaş tuzağına düşen ve takviye veren herkes Türkiye’nin sürüklenmek istediği yıkımın da kesimi olacaktır” başlıklı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Merkez Yürütme Şuramız, Kobanî başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye kentleri ile Federe Kürdistan Bölgesine yönelik hava ataklarını pahalandırmak üzere Eş Genel Liderlerimiz başkanlığında fevkalâde toplantısını gerçekleştirmiştir.
Toplantıda, devreye sokulmak istenen yeni taarruz konsepti ile Taksim başta olmak üzere bunun için tezgahlanan gelişmeler ele alınmıştır. AKP-MHP blokunun Türkiye halklarına dayattığı otoriter rejimi sürdürmek, kendi iktidarının ömrünü uzatmak ve bekasını korumak için yürüttüğü savaş siyasetlerinin topluma kaybettirdiği, halkı yoksulluğa mahkum ettiği ve geleceksizliğe sürüklediği tespiti yapılan toplantıda; bu siyasetlerin birebir vakitte bölge halklarının ömrünü hiçe saydığı, Kürt halkı başta olmak üzere bölge halklarına düşmanlık barındırdığı tespiti yapılmıştır. Yürütülen tartışmalar sonucunda MYK’mızda şu sonuçlar ve değerlendirmelere varılmıştır:
“Karkamış’ta yaşananlar, savaş politikalarının kendisiyle beraber getireceği kabul edilemez acıların somut bir göstergesidir”
Öncelikli olarak Antep’in Karkamış ilçesi başta olmak üzere hayatını yitiren yurttaşlarımızın ailelerine taziye dileklerimizi iletiyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Karkamış’ta yaşananlar, savaş siyasetlerinin kendisiyle bir arada getireceği kabul edilemez acıların somut bir göstergesidir. Bizim barış siyasetimiz tek bir insanımızın burnunun kanamaması içindir, iktidarın toplumu acılara sürükleyen siyasetini durdurmaya yöneliktir.
Taksim’deki katliamın karanlık ve şaibeli yanları aydınlatılmamıştır, onlarca soru işareti ve çelişki varlığını sürdürmektedir. Buna karşın iktidarın katliamdan Kuzey Suriye Özerk bölgesini sorumlu tutması ve birinci elden Kobanî’yi işaret etmesi, evvelce hazırlığı yapılan dünkü ataklara ve savaş siyasetlerine yer yapılmak istenmiştir.
Yıllardır Kürt düşmanlığı, toplumsal kutuplaştırma ve savaş siyasetleriyle varlığını sürdürmeye çalışan AKP-MHP iktidarı, seçimlere yaklaşırken iktidarını muhafazanın tek aracı olarak savaş siyasetini görmektedir. Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik hava akınları ve işgal tehditleri AKP-MHP iktidarının seçim kampanyasıdır. İktidarın hedefi siyaseti savaş siyasetleri üzerinden tekrardan dizayn etmektir.
Kuzey-Doğu Suriye halklarına yönelik operasyon ve taarruz dalgası tıpkı vakitte muhalefete ve Türkiye halklarının geleceğine yönelik de bir tuzaktır. Alternatif güç olma savı taşıyan ve Türkiye’nin geleceğini düşünen tüm muhalefet odaklarının bu tuzağa düşmemesi gerektiğini bir kere daha vurguluyoruz. İktidarın bu siyasetlerine alet olan kısımların tarih karşısında ve Türkiye toplumu nezdinde de sorumlu olacağını hatırlatmak istiyoruz.
“Rojova’dan Türkiye’ye yönelik tek bir saldırı dahil olmamıştır”
Kürtlerin ve Rojava’da yaşayan başka halkların birlikte kurduğu demokratik bayan özgürlükçü sistem, Ortadoğu’nun demokratik geleceğinin teminatıdır, özgürlüğün sembolüdür. Rojava’yı ve IŞİD vahşetine karşı insanlığın sembolü olan Kobanî’yi savunmak kozmik insanlık pahalarını savunmaktır. HDP olarak Kobanî’yi ve Rojava’yı savunmaktan ve sahiplenmekten bir an bile vazgeçmeyeceğiz.
AKP-MHP iktidarının argüman ettiği üzere Kuzey-Doğu Suriye’deki ömür ve idare modeli Türkiye için bir tehdit değildir. Bugüne kadar iktidarın her türlü savaş siyasetine ve yüzlerce sivilin hayatına mal olan hücum ve işgal teşebbüslerine karşın Rojava’dan Türkiye’ye yönelik tek bir taarruz dahi olmamıştır. Lakin iki gün evvel TSK tarafından gerçekleştirilen hava taarruzunda, basına yansıdığı üzere su depoları, elektrik üretim tesisleri, hastane ve tahıl ambarları üzere halkın ömür alanları büyük hasar görmüştür.
“Sorunların diyalog ve barışçıl yollarla çözümesini için mücadeleye çağrıyoruz”
Türkiye’deki tüm vicdan sahibi insanları ve güçleri, iktidarın savaş tuzağına karşı durmaya, meselelerin savaş ve akınla değil diyalog ve barışçıl yollarla çözülmesini sağlamak için çaba etmeye çağırıyoruz.
HDP olarak bütün bu oyunların boşa çıkarılması, Türkiye’nin bu savaş ve çatışma cenderesinden çıkması ve demokratik bir geleceğin inşa edilmesi için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bunu yaparken haklının yanında durmaktan, demokratik olanı savunmaktan ve inandığımız pahalar uğruna uğraş etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”
