Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Togg’u teknoloji ve markalaşma alanında, Yusufeli Barajı’nı da altyapı konusunda Türkiye Yüzyılı’na girişin sembol projeleri olarak değerlendiriyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yusufeli Yeni Yerleşim Yeri’nde “Yusufeli Barajı ve HES, Yeni Bağlantı Yolları ve Tünelleri ile Yeni Yerleşim Bölgesi Açılış Töreni”ne katıldı.
Konuşmasında, Türkiye’nin son 20 yılında ülkeye kazandırdıkları eser ve hizmetlerle, asırlık eksiklerini gidermekle kalmadıklarını belirten Erdoğan, “Ülkemizi daha büyük hedeflere yöneldiğimiz bir geleceğe de hazırladık. Hemen her konuşmamda, 2002 Türkiye’si ile bugünkü Türkiye’nin mukayesesini rakamlarla, örneklerle yapmaya özel önem veriyorum. Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, tarımdan spora, şehircilikten sosyal desteklere kadar uzanan tüm bu mukayeseli anlatım belki bazılarına sıkıcı geliyor olabilir.”
Az evvel bir örneğini tabir ettiğini, bu ülkenin birinci 80 yılında sahip olabildiği tünel uzunluğunun 50 kilometre olduğunu söyleyen Erdoğan, bugün yalnızca Yusufeli’nin yeni yerleşimi için yaptıkları tünellerin uzunluğunun 62 kilometreyi bulduğunu vurguladı.
“İnşallah önümüzdeki sene tünel uzunluğumuz 720 kilometreye ulaşmış olacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Fark bu kadar açık, ortada. İnşallah önümüzdeki sene tünel uzunluğumuz ne olacak biliyor musunuz, 720 kilometreye ulaşmış olacak. Hangi alana bakarsanız bakın, emsal seviyelerde artışlar görürsünüz. Pekala epey yatırımı, çok emeği, epey çabayı niçin gösterdik? Biz sizi seviyoruz. Biz bu milleti seviyoruz. Bizim bu millete bir aşkımız var. Biz bu vatan için, bu millet için varız. Türkiye için Türkiye sevdalısı olarak, Türk milletinin sevdalısı olarak bu yolda yürüdük, yürüyoruz. Üstelik yalnızca altyapıyla kalmadık.
Demokrasimizi, hak ve özgürlüklerimizi geliştirmek için de destansı bir çaba yürüttük. Halbuki biz de daha evvelki 80 yılda daima yapılageldiği üzere günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı yalnızca siyasi polemiklerle, çekişmelerle, lafla geçirip hiç riske girmeden hayatımızı sürdürebilirdik. Tam aksine ülkemizin demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken önümüze hangi mahzurların çıkarıldığını, hangi tuzakların kurulduğunu en düzgün sizler biliyorsunuz.”
“Türkiye, bölgesel liderliği aşıp global seviyede kelam sahibi olma pozisyonuna gelmiştir”
Yaklaşık 11 yıl önce “2023 Hedefleri” sözüyle milletin huzuruna çıkarken birilerinin dudak büktüğünü, kendi akıllarınca dalgalarını geçtiğini ifade eden Erdoğan, “Aradan geçen yıllarda her ne kadar birileri daima gücümüzü ve vaktimizi heba etmek için çabalasa da Türkiye, bölgesel liderliği aşıp global seviyede kelam sahibi olma pozisyonuna gelmiştir.” dedi.
Çeyrek asır önce hayal dahi etmekte zorlanılan demokrasi ve kalkınma standartlarının bugün, günlük hayatın tabii birer parçası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın gündeminde yalnızca krizden ve bunların getirdiği ekonomik, toplumsal, siyasi meseleler vardır. Buna karşılık biz ülkemizde yatırımları, üretimi, istihdamı, turizmi, ihracatı bunlardaki olumlu yükselişleri konuşuyoruz. Zira Türkiye artık bırakınız kendi büyük bünyesinde ortaya çıkanları, global dalgalanmalar karşısında dahi güçlü duruş sergileyebilecek bir altyapıya sahiptir.” ifadelerini kullandı.
“Bu kere da başaramayacaklar”
Ziyaret ettikleri ülkelerde kendilerine Türkiye’nin bu başarıyı nasıl yakaladığının sorulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Her ne kadar muhataplarımıza, diplomatik yanıtlar veriyor olsak da bu başarıyı milletimizle bir olmamıza, iri olmamıza, canlı olmamıza, kardeş olmamıza, daima birlikte Türkiye olmamıza borçlu olduğumuzu biliyoruz. Bir müddettir direkt birliğimizi ve beraberliğimizi daha çok amaç almalarının sebebi de budur. Artık soruyorum. Bir miyiz? İri miyiz? Canlı miyiz? Kardeş miyiz? Daima bir arada Türkiye miyiz? Problem bu, işte bunu hazmedemiyorlar. Aslında son 20 yıldır bunu tekraren vesayetle, terörle, darbeyle, ekonomik tetikçilikle, toplumsal ve siyasi mühendislik uğraşlarıyla denediler. Hamdolsun her seferinde başarısız oldular.
Bu kere da başaramayacaklar. Zira artık tarihiyle ve toplumuyla barışık, siyasi ve ekonomik gücünün farkında, bölgesinde kelamı dinlenen, dünyada prestij sahibi bir Türkiye var. Artık ülkemizi bir adım daha öteye taşıyarak, daima birlikte daima birlikte yeni bir devrin kapılarını aralamanın eşiğindeyiz. Buna hazır mıyız? Allah’ın izniyle bu süreci de kazasız, belasız, geride bıraktığımızda artık evlatlarımıza huzur-u kalple miras bırakacağımız Türkiye Yüzyılı’nın yolunu tümüyle açmış olacağız.”
“Bu ülkeye, bu millete ihanet edip de sonrasında iflah olan hiç kimse yoktur”
“Togg’u teknoloji ve markalaşma alanında, Yusufeli Barajı’nı da altyapı konusunda Türkiye Yüzyılı’na girişin sembol projeleri olarak değerlendiriyorum.” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu kutlu mücadeleyi verirken, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını engelleme uğraşları da her gün yeni tezahürleriyle kesintisiz sürüyor.” dedi.
Yaşanan coğrafyanın asırlardır “terör eylemi” kılıfı altında sergilenen ihanetlere maruz kaldığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Balkanlar’dan Kafkaslar’a kadar uzan geniş bir coğrafyada örnekleri görülen bu ihanetlerin bedellerini tahminen biz de ödedik. Şurası bir gerçek ki asırlardır bu ülkeye, bu millete ihanet edip de sonrasında iflah olan hiç kimse yoktur. Hala kapanmamış hesaplar tahminen olabilir fakat onların görüleceği günler de kesinlikle gelecektir. Evvelki hafta İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıyı da mertçe karşımıza çıkmaya yüreği yetmeyenlerin alçakça giriştikleri bir eylem olarak görüyorum. Aralarında çocukların da bulunduğu 6 masumun hayatına mal olan bu alçak saldırıya cevabımızı, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütü hedeflerini yerle yeksan ederek verdik. Kendilerini en güvenli hissettiği yerlerde başına yağan bombaları hazmedemeyen terör örgütü, bu defa da sınır bölgelerimizdeki sivil yapıları ve insanları hedef almıştır.
Bu vesileyle Karkamış’ta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 4 yaşında çocuk, 4 yaşında şehidimiz, 22 yaşında öğretmenimiz merhum oldular. İnşallah bu kardeşlerimizin dökülen tek damla kanı dahi boşa gitmeyecektir. Ülkemiz hudutlarına ve vatandaşlarına yönelik akınların kaynakları aşikardır. Bu bölgedeki teröristlerin her birinin kimliğini, yerini, sicilini biliyoruz. Birebir halde bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini, silahlandırdığını, cesaretlendirdiğini de çok uygun biliyoruz. Sabrımız, çaresizliğimizden yahut kifayetsizliğimizden değildir. Sabrımız bir hukuk devleti olarak diplomasiye, yaptığımız mutabakatlara, ülke olarak bize verilen kelamlara sonuna kadar riayet etme hassasiyetimizdendir.”
